Bin yıldır yeni yazı yazmayarak üzdüğüm sevgili okurlarım, şeytanın bacağını kırıp ilk yazımı yazıyorum. Daha sık yazı yazacağım artık söz :) Zaten bi hayli yazacak şey birikti, inşallah kısa zamanda doyurucu içeriklerimle geri döneceğim.
Neyse efenim, lafı uzatmadan mevzuya girmeyim.Malum çoluk çocuk derken sinemaya gitmeyi bir kaç ışık yılı oldu ama insan da film izlemek istiyor. Bu noktada imdada kim yetişti tabii ki de Netflix! La bu insanlar ne buluyor bu Netflix’te derken hele bi bakak gardaş edasıyla üye oldum. Ha tabii, ilk ay beleş olması da bu konudaki kararımı önemli ölçüde etkilemedi değil. Uyuşturucu gibi bu dayıların stratejisi, ilki ücretsiz, sonra müptelası oluyorsun tabii ki de :D Tabii konumuz bu değildi ama ona da değinmeden geçemedim a dostlar.
Netflix’e adım atınca bir de ne göreyim, sinemalarla aynı zamanda bu film. Bi hayli sevindim, diyordum bunun televizyona düşmesi gene nereden baksam 3-5 ay. Uzun zaman sonra ilk defa sinemalarla aynı anda bir filmi izlemek süperdi.
Devam filmleri izleyince genellikle bunun ilki daha güzeldi be demişliğim çok vardır. Eğer bir seri değilse tabii. Yani bi Yüzüklerin Efendisi’nden bahsetmiyorum. Onda bile Hobbitler dandikmiş,(bkz: Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları (The Hobbit: The Desolation of Smaug), Hobbit: Beklenmedik Yolculuk (The Hobbit: An Unexpected Journey)) ilk seri daha bi graldı demiştiğim var. Tabii insanoğlu işte he daha iyisi olsun istiyor. Neyse bu filme de öyle bir havayla başladım.
Oyuncu kadrosu bir hayli değişmesine rağmen, ilk filmdeki atmosferi yakalamışlar. Akıcı ve temposu neredeyse hiç düşmeyen filmde, Ezgi Mola yine sempatikliği ve enerjisiyle ışık saçarken, en çok Kıvanç’ın rol kesmesine hayran kaldım. Ve en çok da ona güldüm. Nedense Yılmaz Erdoğan sanki her filmde aynı mimikleriyle aynı rolü kesiyor gibi geliyor. Hemen akabinden Ekşi Elmaları da izleyince bu konudaki görüşüm biraz daha netleşti açıkçası.
Film heyecanla başlayıp heyecanla biterken aksilikler üzerine kurulu her komedi filminde olduğu gibi umulmadık bir adamın durumu kurtarması ve kahraman olması, kendini ispatlamasıyla sonlanıyor.
Ez cümle, keyifle izlenebilecek ve tüketilen zamanın hakkını veren başarılı bir devam filmi. Umarım bi üçüncüsü de çekilir ve aynı tadı yakalarız.