İşte beklenen film :)

Yüzüklerin Efendisi (kısaca YE diyeceğim) serisini ara ara baştan baştan izleyenler için (biz de varız bu kategoride :D) beklenen özlenen ilk filmi sonunda izledik. YE serisinin ilk filmini üzerinden geçen 10 yıl tabii ki teknolojik olarak ilerlemeyi de net olarak gözlemledik. Efektler tam bir görsel şölen yaratıyor.

Filmi izlerken YE serisindeki bazı soruların cevaplarını bulabiliyor, seriyi daha rahat anlayabiliyorsunuz. YE kitap serisini okuyanlar belki biliyordur ancak bizim gibi sadece filmini izleyenler için resmen bir kullanım kılavuzu olmuş. Cüceler Elflerden neden nefret ettiği, yüzük Bilboya nasıl geçti falan ortaya çıkıyor.

Bazı sahneleri gereksiz uzun olmuş, o da üçleme yapmak için belki de.

Diğer iki filmi görmeden söylemek zor ancak sanki tek filmde bitirmiş gibi. Tabi bu işler ticari işler.

Herşey bir yana filmde takıldığım en önemli nokta cücelerin dramı.
Yanlış anlaşılmasın, sigortasız olarak üç kuruşa yerin dibinde çalışmaları, ülkelerinden sürülmeleri değil, hatta aç gözlü kralları yüzünde çekmediklerinin kalmaması hiç değil.
Film boyunca Ork’u olsun Goblin’i olsun ne kadar karaktersiz kavim varsa uğraşan zavallı cücelerin isminden bahseden yok.İşte ben buna çok üzüldüm arkadaş.

Varsa yoksa hobbitler. Tamam kitabın adı Hobbitler olabilir, ona bişi dediğimiz yok. Bari ilk filmi adı Hobbit: Cücelerle Beklenmedik Yolculuk falan olaydı.

Yok anacım devir zengin devri cüceysen fakirsen adını bile anmıyorlar :) (Buradan şöförsem günahım ne, işçiysem günahım ne şarkısına alttan bir gönderme de yapayım tam olsun bari :D )

Hadi bakalım serinin ikinci filminde görüşmek üzerei.