Hikayenin başı için httpswww.nioya.com/helsinki-finlandiya-ziyaretim-bolum-1.html
Günü bitirdik. Yeni gün başladı. Ee dükkanda da bir iki foto ateşleyelim değil mi?
Ertesi gün Finli şirketdaşlarımız bizi yerel bir restauranta (Saaga Restaurant) davet ettiler. Siparişlerin önceden hazırlanması için seçimimizi sordular: Balık Menü ya da Ren Geyiği eti. Oberey, ren geyiği eti. Dedim bak ana dilimiz ingilizce değil diye şaka yapmıyonuz demi, ren beer demi dedim. He dediler. Finlandiya’nın kuzeyinde yer alan Lapunya ya da Lapland denilen bölgede meşhur dediler. İyi dedim bana ondan sarın.
Atladık gittik. Hakkaten çok otantik bir mekandı. Kendimi yüzyıllar öncesinde bölgedeki bir handa gibi hissettim hayal ettim. Restaurantın her yanı özenle Lapun kültürüne göre düzenlenmişti.
Yemeğe gitmeden önce araştırdığıma göre Lapunya’nın aslında bir kısmı Finlandiya içinde, Norveç ve İsveç topraklarında bir kısmı. Bu Lapun dayılar kutba çok yakın olduklarında çit yok cçubuk yok ne yapsınlar, balina, ayı ve ren geyiği ile beslenir, tütsülenmiş viski tarzı bir içki ile ısınır olmuşlar. Dedim acaba bunlar da var mıdır?
Keşke bunu düşünürken araya başka şeyler de sıkıştırsaydım Allahtan isterken. Aşağıda belli belirsiz görüldüğü üzere, ara sıcak olarak, ayı etinden sucuk, yine ayı etinden saçak peynir kıyamında bir tutam et ve balina etinden bişiler geldi. Durur muyum güzelce gömdüm :D
Arada da restaurantı gezip biraz yerelleşeyim dedim
Sonrasında da aşağıdaki ana yemeğimiz geldi, ren geyiği eti!
Tabi biraz ciğeri andırsa da fena değil, ha aşığımı oldun derseniz, aramam yani bi daha yemek için! Yemekler yendi yerel içkiler içildi. Gece 10 sularında dışarı çıktığımızda hava hala aydınlıktı. Ben de arkadaşımla bir foto çekeyim dedim :D
>>> Devamı için httpswww.nioya.com/helsinki-finlandiya-ziyaretim-bolum-3.html