Arkadaşların ortak isteği üzerine Sevgililer Günü Katliamı adlı vahşet filmine gittik. Film üç boyutlu gösteriliyordu, gözlük falan dağıttılar. Üç boyutlu sinema deneyimi açıkçası müthişti. İnşallah bundan sonraki tüm filmler bu tatta olur. Filmi insan biraz daha canlı – kanlı görülüyor :)
Gelelim filme: Film korku filmi değil, öyle sevgililer günü falan lafı geçiyor, romantik de değil. Film mezbaha tadında. Yani “asalım, keselim, biçelim, bi manyak takılsın ortada, sevgililer gününe denk getirip ismini oturturuz, ohh bi de 3 boyut çaktık mı süper olur” mantığı ile yapılmış bir film. Ne bir felsefe ne bir mantık ne de bir hikayesi olan bu manyak şeyde ilk on dakika aralıksız kan göstererek baya bir insanı sersemletiyor. Onuncu dakikadan sonra zaten katilin kim olduğu az – çok belli oluyor, üç boyutlu gösterimin nimetlerini arkasına alıp seyirciyi tedirgin ederek korku filmi çekmiş arkadaşlar. Üç boyut güzel de insanın içi kaldırmıyor. Serisi çekilecek şekilde sonlanan filmin umarım devamı çekilmez, dünyamızın bunun devamını kaldıracak kadar midesi yok.
Ben de izledim bunu. Gözüm ağrıdı 3 boyut zımbırtısı yüzünden.
Titanic’i 3 boyutlu izleseydik ne biçim olurdu.