Efenim yaklaşık bir buçuk ay kadar önce buradaki bir GSM operatörüne hizmet vermek üzere Süleymaniye’ye ayak bastım. Buradaki izlenimlerimi ha yazdım ha yazacağım derken bir de Erbil görevi çıkınca ikisi bir yazayım dedim.
Güzel güzel fotoğraflar çekip, detaylı bir gezi rehberi hazırlamayı çok isterdim. Ne yazik ki o kadar gezemedim ve yeterli fotoğrafım yok. Belki ileride onu da yaparım ancak işinize yarayacak bazı bilgileri bir iki foto ile vererek genel bir yaşayış rehberi şeklinde devam edeceğim.
Öncelikle Süleymaniyeye THY ve Atlasjet, Erbile THY, Atlasjet ve Pegasus haftanın belli günleri İstanbuldan karşılıklı seferler düzenlemekte. Süleymaniye havaalanı oldukça küçük bir havaalanı. Günde İstanbul, Basra ve Bağdat gibi yakın şehirlerden gelen 5-6 uçak inip kalkıyor. Duty freesi oldukça küçük, zaten orada bulabileceğiniz herşeyi bazen şehir merkezinde daha ucuza bulabiliyorsunuz.
Normal şartlarda Irak Cumhuriyeti’ne vize ile gidilebiliyor ancak otonom yönetim 15 günlük turist vizesiyle kabul ediyor ve bunu kapıda ücretsiz alabiliyorsunuz. Pasaportunuza Irak Cumhuriyeti Kürdistan Bölgesi (Republic of Iraq Kurdistan Region) damgası ile 15 günlük sürenizi hatırlatan kaşeyi vuruyorlar. Şunu belirtmekte fayda var, bu vizeyle bölgesel yönetimin kontrolündeki şehirler olan Erbil, Süleymaniye ve Dohuk’a girebilirsiniz. Diğer Irak şehirleri için ayrıca vizeye ihtiyacınız var. Bir diğer ayrıntı 15 günlük süreyi geçirirseniz 20 güne kadar belli bir ceza ödeyerek (günlük 20 IQD sanırım) sorunu çözebilirsiniz, ancak 20 günü de geçirirseniz ülkeden çıkamazsınız, gidip oturma izni almanız gerekir.
Uçaktan inip apron içi dolaşan otobüslere (adı ne bilmiyorum) bindikten sonra yolcular arasında bir telaş göze çarpıyor. binaya yaklaşıp kapılar açıldığında da depar atan insanlar görebiliyorsunuz. Bunu oldukça garipsesem de son gelişimde öyle bir depar attım ki ilk binaya ben girdim. Tabii bunun bir sebebi var: Pasaport kontrolünden hızlıca geçmek. Üç-dört memur tarafından yürütülen bu işlem aslında hızlı ilerliyor ancak, fotoğraf çekimi, parmak izlerinin alınması bazen de memurun neden geldiğinizle ilgili soruları nedeniyle uzayabiliyor. Pasaport işlemi bittikten sonra bavul vs işlemleri bir hayli vaktinizi alıyor. Bavul aldıktan sonra da tekrar bir XRayden geçmek gerekiyor.
Süleymaniyeye hoş geldiniz, ancak sizi karşılayan manzara pek de iç açıcı değil, yüce dağların altındaki düzlükteki tek ya da iki katlı toprakla neredeyse aynı renk eski evler Allah’ım nereye geldim dedirtebiliyor insana. Aman hemen karamsarlığa kapılmayın, 15-20 dakika sonra sizi karşılayan modernleşen kent kuşkularınızın yersiz olduğunu hissettiriyor.
Ben şehrin -izmire göre- mavişehiri sayılabilecek Pac City adı verilen 11-12 katlı bloklardan oluşan bir sitede kalıyorum. Siteyi Türk Müteahhitler yaptığı için 3+1 ve oldukça kullanışlı. İçinde marketi, yakında fırın, başka marketler ve biraz ileride City Center denilen orta büyüklükte bir alışveriş merkezi mevcut. Ayrıca yeni yapılan adalet sarayına da (Mahkeme deniyor orada da) komşu. Şehir merkezine çok uzak olmamakla beraber yürüyerek gitmek de mümkün değil.
Konaklamadan konu açılmışken şehirde irili ufaklı bir çok otel var. Bildiklerimi aktarmak gerekirse lüks bir otel arıyorsanız Copthorn Hotelde kalanlar memnunlardı, orta düzey için de şehrin en önemli caddesi sayılan Salim Streetteki Kerkük Otelden arkadaşlarım memnundular. Ayrıca adını bilmediğim ama burj el arab’ın küccük kopyası olan ve şehrin tam ortasında yer alan bir otel inşaa ediliyor.
Yazının devamındaki rakamlarda zorlanmamak için duygusal konularla ilgili bilgi vereyim. Burada doğal olarak Irak Dinarı (IQD) tedavülde. Ayrıca rahatça Amerikan Doları (USD) de kullanabilirsiniz, bakkalda, markette, aklınıza gelen her yerde geçerli. Türk lirası Türk restoranına falan giderseniz, tanıdıksa geçiyor, öteki durumda zor. Ama AVMlerdeki döviz bürolarında bozdurabiliyorsunuz, aynı durum avro için de geçerli.
Gelelim bunların değerine. 1 TL yaklaşık olarak 500-550 IQD ediyor. Kaba bir hesapla 1000 IQD = 2TL.
Genellikle binleri söylemedikleri için 1 IQD = 2 TL diye hesap yapabilirsiniz. Zira 100 TL yi 102 IQD olarak bozuyorlar. Dolarda durum ise 1 $ = 1,2 IQD. 100 $ 122 IQD olarak bozuluyor. Burada tavsiyem türk lirası yerine dolarla gitmek. Ha TL ile gidip onu da direk bozdurabilirsiniz ama kur farklarından kaybınız olabilir, gelin hesap yapalım.
100 $ = 122 IQD
100 $ = 220 TL
220 TL = 110 IQD
Gördüğünüz üzere 10 – 12 IQD (20 – 24 TL kaybınız oluyor.)
Bozuk para diye bir kavram yok, 250, 500, 1000, 5000, 10000 ve 25000 lik banknotlar var sadece. Çoğu yerde sadece nakit geçiyor, otellerde ve büyük alışveriş merkezlerinde kredi kartı var ve bankalarımız %6 civarında komisyon alıyor :(
Öte yandan heryerde ATM yok ama olan yerlerden normal banka kartınızla para çekmeniz mümkün. Bizdeki gibi bankanın olduğu yerde ATM de olmuyor. ATMler genellikle otel ya da alışveriş merkezlerinin içinde yer alıyor. 20000 $ ve karşılığı paralarla ülkeye giriş yasak ama nasıl denetliyorlar bilmiyorum açıkçası.
Süleymaniyeye geldik, evimize yerleştik, paramızı bozdurduk. E sırada tabii ki gıda var. Burada küçük bir not düşmek istiyorum. Süleymaniyeye Slimani, Suly, Sülemani,Slemani falan dendiğiniz duyarsanız şaşırmayın. Gıda konusu aslında biraz sıkıntılı, şu açıdan sıkıntılı, oldukça pahalı. Zaten burada sadece alkol, sigara ve akaryakıt ucuz. Onun dışındaki herşey ya Türkiye’den ya İran’dan geldiği için oldukça pahalı.
Şirketin bulunduğu Salim Street üzerindeki Rand Gallery, City Star gibi alışveriş merkezlerinin yanı sıra bir çok kebapçı, restaurant vs bulabiliyorsunuz. Ancak yemekler et ağırlıklı ve sebze yemeği yapan bir yere ne yazikki henüz gitmedim. Gittiğimiz yerler Cafe Barbella (salata, pizza vs), Girith (lahmacun, pide vs), Heja Ocakbaşı (kebap ve sulu yemek.). Heja adından da anlaşılacağı üzere ocakbaşı ve türkler işletiyor. Çorbası, salatası ve güleryüzleriyle açıkçası açık ara favorim burası. Eğer giderseniz mutlaka uğrayın derim. Ek olarak birçok restoranda suyu direk önünüze koyuyorlar ve içip içmediğinize bakmadan hesaba dahil ediyorlar. Ha bir de çoğu restoranda %10 hizmet komisyonu alınıyor.
Öte yandan evde bişiler yapayım derseniz açıkçası aradığınız herşeyi bulabilirsiniz ancak fiyatları türkiyedeki rakamlarla ikiyle çarpılacağını unutmayın. Örneğin Türkiyede satılan 5 liralık bir peynir burada 5 IQD gibi gibi.
Sırada ulaşım var. Toplu taşıma sanırım bazı dolmuşlarla sağlanıyor, ancak binmedim, nereye gider bilmiyorum. Şehirde çok çok fazla taksi ve oldukça ucuzlar. En uzak mesafe için max 10 IQD verirsiniz. Ancak şöförlerin birçoğunun ingilizce bilmediğini söylüyorlar. Ulaşım konusunda belirtmek istediğim nokta trafiğin henüz oturmamış olması, ışık yerine büyük kavşakların polisler tarafından yönlendirildiğidir. Ancak buna rağmen şöförler oldukça nazikler ve yayalara mümkün olduğunca yol vermeye çalışıyorlar.
İletişim için yaygın olarak iki operatör öne çıkıyor Asiacell ve Korek. Asiacell Süleymaniye, Korek ise Erbil merkezli iki operatör. Ayrıca bağdat merkezli Zein var ancak etkinliği zayıf. Asiacell yabancılara -oturma izni olanlar hariç- ne yazikki sadece bir aylık hat verirken Korek’te böyle bir kısıtlama yok. Kaba bir karşılaştırma yaparsak Asiacell Turkcellse, Korek Avea.
Ben yerel hat almam derseniz roaming yapabilirsiniz ancak komşu olmamıza rağmen ne yazikki uzak ülke sayıldığı için roaming çok pahalı oluyor. Hatta yer hattınızı Türkiyeye götüürüp Irak’ı arasanız daha ucuza geliyor. İnternete gelecek olursak GSM operatörlerinde henüz 3G yok ancak fastlink firması 4G LTE internet sağladığını vaat ediyor. Ayrıca Golannet firması DSL hizmeti sunuyor.
Şehirde nereler gezilir derseniz, City Star, City Center, Rand Gallery bildiğim AVMler. Ayrıca Savaş Müzesi (Saddam Dönemi ve Körfez Savaşıyla ilgili) ve Süleymaniye Müzesi gezilebilir. Burada haftasonu cuma ve cumartesi olduğu için müzeler de cuma kapalı, cumartesi de 12ye kadar açıklar. Bahar ve yazın ise yine salim street üzerindeki Azadi parkın çok güzel olduğu söyleniyor.
Yerel dil olarak Kürtçenin Sorani lehçesi konuşuluyor, ayrıca Arapça da yaygın. İngilizce bilenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar çok. En azından bir iki kelime de olsa anlaşabiliyorsunuz. Tüm çareler tükenirse de beden diliyle derdinizi anlatmaya deneyebilirsiniz. En azından ben bir bakkala girip pazarlık yaparak istediğim fiyata istediğim almayı başardım :)
Ayrıca uzun zaman kalacaksanız yerel dilde bir iki kelime öğrenmek işlerinizi kolaylaştırdığı gibi insanlarla kaynaşmanızı da sağlıyor. Mesela:
- Rojbaj = Günaydın, iyi günler
- Sipas = Teşekkürler
- Zorspas = Çok teşekkürler
- Tu çava yi = Nasılsın?
- Baş, Başe = iyi, tamam
- Ez Turki, Mın Turki = Türküm
- Na = hayır, olmaz
- Baley = evet
- Afu = Pardon, afedersiniz.
Ayrıca çorba, mahkeme, fatura, çay gibi birçok ortak kelime mevcut. Sayılar da farsça yek, du, se diye gidiyor.
İnsanlar genellikle sıcak kanlı, yardımsever ve kültürlü. Türk olduğumu söylediğimde çoğunlukla yüzleri hemen gülüp bildikleri türkçe kelimeleri söylemeye çalışıyorlar, gidenler varsa İstanbulu ya da diğer şehirlerimizi övmeye başlıyorlar ya da gitme hayallerinden bahsediyorlar. “Gardaş” diye sarılan bile oldu. Çok az olmakla beraber tavır yapan ve kaşlarını çatan gördüm.
Ha bir de demin yerel dilden bahsettim, hiç bir kelime bilmeseniz de tüm konuşmanın sonunda sadece “sipas” deyip teşekkür ettiğiniz zaman yüzlerinde beliren sevinç inanılmaz oluyor bazen.
Neyse nerede kalmıştık genel olarak Süleymaniye böyle. Hah bir de güvenlik konusu var tabii. Şehir oldukça güvenli, çok fazla nöbet tutan asker bulunuyor, neredeyse her adım başında. Hırsızlık, gasp yok denecek kadar az, elimde parayla istanbulda korkarak yürürken, burada rahatlıkla yürüyebilirsiniz.
Güvenlik kontrolleri ise havaalanında had safhada. Önce ana kapıda sözlü kontrolden sonra bir sonraki nokta köpeklerle araçların derinlemesine kontrolü söz konusu. Sonrası malum Xray li kontroller vs vs.
Burada biraz dil bilmekle ilgili ufak bir anımı anlatmak istiyorum. İlk dönüşümde tüm kontrollerden sonra uçağı bekleyeceğimiz salona geçmiştik. Uçak hava koşulları nedeniyle 2 saat kadar gecikmişti. Uçak geldikten sonra bir görevli tekrar bir kontrol yapmaya başladı. Sırayla herkesin evraklarına tipine göz atıp bakıp bir daha bakmadan bazı sorular soruyordu (neden geldin, neden gidiyon bıdı bıdı). Can sıkıcı bu kuyruktan önümdeki abiye 5-6 saçman suçman sorular sorduktan sonra sıra bana geldi. Evraklarımı uzattım, aramızda şöyle bir dialog geçti
- Ben: Rojbaj, kaka (Günaydın, abi)
- Görevli: (Sol kaşını kaldırıp bi bana bi pasaporta bakıp) Tu kurdi? (Kürt müsün?)
- Ben: Na, Ez türki (Hayır, türküm).
- Görevli: Başe. (İyi, tamam) (Evrakları kapattı ve uzattı.)
Böyle başka soruya muhattap olmadan hızlıca geçip gittim…
Gelelim Erbile. Erbili gördükten sonra açıkçası Süleymaniye köy gibi geldi. Geniş caddeleri büyük güzel binalarıyla bölgenin başkenti dev bir şantiye gibi. Her yerde oteller, iş merkezleri, AVMler inşaa ediliyor. Ama tabii herşeyin bir bedeli var, Erbil daha pahalı. Herşeyi 1.2 – 1.3 le tekrar çarpmak gerekiyor.
Burada ise büyük Erbil kalesi, önündeki park ve pazar denilen şehir merkezi görülmeye değer ancak bu gelişimde ne yazikki gitmeye vaktim olmadı. Ayrıca Shanadar (Mağara) Park ve Minaret park şehrin görülesi mekanları. Shadar park büyük bir göl, konser alanı ve içinde teleferik olan izmir fuarı büyüklüğünde bir alan. Karşısındaki Minaret park ise Selahattin Eyyübinin mecitinden kalan tek minareyi içermesi açısından önemli bir park. Nevruz için düzenlene 10 günlük festival de burada gerçekleştiriliyor. Bu noktada belirtmekte fayda var otonom yönetim altındaki bölgede 5 gün (20, 21, 22, 23 ve 24 Mart) Nevruz tatili.
Gözüme ilişen bir detay da şehirlerde çok çok fazla bayrağın olması. Neredeyse her binada, her dükkanda, her arabada en az bir bayrak var. Hele devlet ya da parti binalarında bina çevresi bayraklarla donatılmış durumda.
Genel olarak en büyük sıkıntı elektrik günün neredeyse 8 saatini jenaratörlerden sağlıyorlarmış. Bu yüzden çok sık kesinti oluyor. Her binada, dükkanda neredeyse her yerde jeneratör görmek mümkün.
Kafamda bir çok endişe ile gitmiştim ancak diyebilirimki an itibariyle gönül rahatlığıyla gelip görebilirsiniz…
Toparlamak gerekirse komşumuz Irak’ın tüm iç savaşın olumsuzluklarından ve kargaşasından uzak bölgesi gelişmeye devam ediyor ve ekonomik fırsatları da içinde barındırıyor. Eğer oraya gitmeyi düşünüyorsanız umarım yazdıklarım bir nebze yardımcı olacaktır.
[Güncelleme] Sevgili iş kardeşim Burak Sonbudak’ın katkısıyla buradan Türkiye’ye ne hediye götürülür konusuna değinmek istiyorum. Açıkçası buraya özgü bir şey henüz göremedim. Daha önce belirttiğim gibi herşey dışarıdan geliyor. Ancak Ahmedi dedikleri çay güzel, hediye olarak bu çayların hediyelik için metal kutuda olanları var. Ayrıca alkol ve sigara oldukça ucuz olduğu için eğer kullanıyorlarsa bunlardan alabilirsiniz.
Merhabai
Önümüzdeki hafta erbil e gitmeyi planlıyorum. Video kamera almayı düşünüyoruz. İş amaçlı. Video kamera ürünleri alabileceğimiz yerler biliyormusunuz orda acaba. Yardımcı olursanız çok sevinirim.
Kolay gelsin.
Ahmet bey, Erbili tam olarak bilmiyorum ancak şehrin en büyük alışveriş merkezi olan Majidi Mall’da bulacağınızı tahmin ediyorum.
Merhaba.
1 hafta sonra süleymaniyeye gideceğim.
bordo pasaporta sahibim.
-6 aylık pasaport aldım bu bir sorun olurmu ırağa girerken ?
– havaalanında vize işlemi nasıl oluyor ? (3-4 gün kalacağım)
Teşekkürler
Merhaba Mete,
Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Bölgesinde tek seferde 15 gün kalma hakkımız bulunuyor, pasaportunun bu süre boyunca geçerli olması bekleniyor. Vize kapıda veriliyor, 5-6 dakikalık bir soru cevap olabilir, neden geldin, ne zaman döneceksin nerede kalacaksın vs vs gibi.
Eğer bir şirketle ya da şirket için geldiysen bunu bildirmen iyi olabilir.
Kolay gelsin.
Merhabalar yapmış olduğum bir çalışma için Süleymaniye havalimanı ile ilgili bir kaç sorum olacak… Havalimanı ile ilgili çok ayrıntılı bilgi bulamadım. Havaalanı bünyesinde cafetarya, yemek, kahve firmaları ve araç kiralama olanakları nelerdir varsa hangi firmalar tarafından hizmet veriliyor ve havalanından şehir merkezine ulaşım alternatifleri nelerdir? Bu konularda bilgi verebilirseniz ççok sevinirim…
Merhaba;
Türkiyede özel bir parakende firmasında mağaza müdürüyüm, erbil veya suleymaniyede ki mağazaya geçme durumum var, uzun vade de(1-2 yıl) yaşanabilir bir yer mi? ne gibi zorluklarla karşılaşabilirim? şimdiden teşekkür ederim.
Merhaba abim,sizin yardımınıza ihtiyacım var ben oraya gidemiyorum ama siz ne zaman giderseniz nolur bana deyin orda birisi var sevdiğim insan