Neden Osmanlı – Cahit Ülkü [İnceleme]

-->

Uzun zamandır ihmal ettiğim sevgili okuyucularım, kendimi affettirmek için yazılarıma hız vermeye çalışıyorum. Bu amaçla bir ay kadar önce okuduğum ancak hala yazamadığım bir muhteşem kitapla yazılarıma devam ediyorum.

Cahit Ülkü üstadımızın bu son kitabı, Osmanlı’nın kuruluşu, kuruluş öncesi ve neden Osmanlı’nın diğer beylikleri geride bırakarak başarılı olduğuna dair sorular soruyor ve bunlara oldukça doyurucu cevaplar veriyor.

Kitabı ilk elime aldığımda daha kapağını bile açmadan Osmanlı ile ilgili bildiklerimi bir gözden geçirdim.

Normal bir öğrenci gibi benim de resmi tarih serüvenim ilkokul sıralarında başlayıp üniversite iki de aldığımız İnkilap Tarihi’ne kadar sürdü. Bu uzun dönemde ilk çağlardan günümüze kadar devletimizin uygun gördüğü tarihi okuduk, belledik, ezberledik. Ortaokul sıralarında iken tarihe olan merakımı keşfettim, bulduğum tarihle ilgili kitapları, romanları, ansiklopedik metinleri okumaya başladım. Tabii o zaman internet mi vardı mirim :)

Ve sorgulamaya başladım, anlatılan tarih sanki eksik parçalı bir yapboz gibiydi, hep bir şeyler eksik kalıyordu. Soruyordum öğretmenlerime, anneanneme, büyüklerime. Onlar da bildikler, söyleyebildikleri ya da söylemek istedikleri kadarını anlatıyorlardı. Tabii bu dönemde ilgimi en çok Osmanlı çekiyordu, şanlı, büyük…

İlk aklıma takılan Osmanlı’nın kuruluşuydu. Bize 1299’da kuruldu diyorlardı da nası ya? Osman Bey tüm ahaliyi toplayıp “Dostlar, hadi bi devlet kurak” mı dedi? Neyse sonra koca koca beylikler varken neden onlar değil de Osmanlı ayakta kalmıştı. Bir de Oğuzların Kayı boyunda olmak ne demekti, neden bu ayrıntı belirtiliyordu da önemi söylenmiyordu? Sorular sorular sorular…

Sonra bir gün elime Kemal Tahir’in Devlet Ana kitabı geçti. Ortaokul sondaydım kapağını açtığımda, bitirdiğimde ise lise 3 e geçmiştim. Başta çok sıkıcı gelmişti ama uzun zaman sonra elime alıp okumaya başladığımda kitabın içinde adeta kaybolup gitmiş, süratle ve büyük bir zevkle kitabı bitirmiştim. Kitap özetle Osman Bey zamanını yani Osmanlı Beyliği’nin kuruluş yıllarını anlatıyordu. Kitapta dikkatimi çeken en önemli ayrıntı bacılar bölüğüydü. Nasıl ya, bir tarafta ata binen, kılıç kuşanan, ferman yazan kadınlar. öteki tarafta hanımını yanında yürütmeyen, erkeğe denk görmeyen, eve kapatan bir Osmanlılar. İkinci duruma nasıl gelinmişti?

kemal_tahir_devlet_ana

Neyse devam edelim sonra Ezel Akay’ın “Hacivat ile Karagöz Neden Öldürüldü” filmini izledim ve hatta yazdım. Film tam anlamıyla Devlet Ana’nın kısa bir özetiydi. Onbeş küsür yıl okutulan resmi tarihin kafamda yerle bir olduğunu hatırlıyorum…

Tüm bunlardan sonra hala eksik gedik parçalar vardı. Mesela kitaplarımızda yarım sayfa bile bahsedilmeyen ama 500 küsur yıl hüküm süren Hazarlara ne olmuştu, bu adamlar bu kadar mı önemsizdi? Sonra çeşitli kavimlerden bahsedildikten sonra en son o hüzünlü cümle nasıl gerçek olabilirdi “Tarih sahnesinden çekildiler”. Koca koca topluluklar, milletler, insanlar bir anda nereye gidiyorlardı, biri çıkıp “Beyler, kah güldük, kah eğlendi, hadi şimdi dağılıyoruz” mu diyordu.

Sorular, sorular, sorular.

Tekrar dönelim kitabımıza. Yazarımız kitaba tarih üzerine düşünceleri ve kitabın yazılış amacını açıklamak ile başlıyor. Sonrasında Osmanlı Öncesi Anadolu’yu ve o döneme, yaşayışa, anlayışa ilişkin yanlış bilgilerin ya da anlatıların düzeltilmesiyle devam ediyor. Burada tabii Miryokefalon gibi çok da önemli değilmiş gibi gösterilen ama belki de Anadoludaki varlığımızın teminatı olan savaşı ve tabii öncesinde yaşanan Haçlı seferlerini derinlemesine inceliyor.

İlerleyen sayfalarda Anadolu Selçuklu Devleti’nin içine düştüğü durum, bu dönemdeki Beyliklerin davranışlarının ayrıntılı ama sade bir anlatımla aktarıyor. Bu genel bakışların içinde Artuk Alp’e ayrılan bölüm ise tarihin tozlu sayfalarında kalan çok önemli bir isme ve döneme ışık tutuyor.

Yazar, Osmanlı öncesini dönemi ve Osmanlı’nın kurulmasına zemin hazırlayan tarihsel süreci başarılı bir şekilde tasvir edip bazı konularda düşünmeye sevkettikten sonra bu bilgilerin ışığında kitabın konusu olan “Neden Osmanlı” sorusunu genel hatlarıyla cevaplamaya çalışıyor. Bence bunda da oldukça başarılı.

Öte yandan yazarın da belirttiği gibi Osmanlı, ilk hükümdarlarının halka ve düşmana karşı takdir edilesi davranışları sayesinde bu kadar hızlı büyüyebildi ve herkesin saygısını kazandı. Bu bakımdan günümüz hükümranları örnek almak için bu kitabı mutlaka okumalılar.

Toparlamak gerekirse sizin de benim gibi tarihimiz hakkında kafanızda büyük soru işaretleri varsa, bu kitap bazı soruları cevaplamak için oldukça önemli bir kaynak. Ayrıca burada tek tek yazamayacağım kadar çok yeni bilgi ve düşünmeye sevk edici, belki de ülkeye bakışınızı toptan değiştirecek sorular mevcut.

Son cümle, okuyun, okutun. Okuduktan sonra da uzun uzun düşünün. Ben hala düşünüyorum, zaman zaman da bazı yerleri dönüp tekrar okuyorum…

neden-osmanli-cahit-ulku

Comments are closed.