Mısır İzlenimlerim

-->

Mısır… Piramitlerin bilinen vatanı, en çok merak edilen antik medeniyetin beşiği. Tabii binlerce teorinin ve söylentinin de odağı. Kendimi bildim bileli, tarihe, eskilere, müzelere meraklıyımdır. Ancak Mısır’ın yeri bir başkadır bende. Gitmek istediğim yerler arasında neredeyse zirvedir. Çok şükür bu sene başında iş nedeniyle kısa da olsa ziyaret etme şansım oldu.

Vizemi aldım, valizlerimi yüklendim gittim. İstanbul aktarmalı olarak Kahireye uçtum. Yanlış hatırlamıyorsam günde 2 karşılıklı THY uçusu mevcut. Havalimanına inince tabii ilk hareket, doları yerel paraya çevirmek. Irak’ta alışkındım, köşedeki bakkal, bindiğin dolmuş bile rahatlıkla parite az çok fark etse de doları yerel paraya çevirmek mümkün oluyordu. Ancak Mısırlı dostlarımızın uyardığı üzere Mısır’da o kadar kolay değilmiş. Neyse havalimanındaki döviz bürosundan hemen dolarımı bozdum.Yerel paradan biraz bahsetmek gerekiyor. İsminin durumu biraz karışık. Türkçe de Mısır Lirası deniyor, ingilizcesinde pound. Yerel dilde ise Genēh. Neyse biz pound diyip geçelim.

Gittiğim dönemde (Ocak 2016), 1 $ yaklaşık 7,8-8 Pound, şu an 17 küsura kadar gerilemiş durumda.

Her yerde olduğu gibi antik mısır medeniyeti bozuk paralara da işlemiş durumda. Yerel aramalarda ve 3G erişim için kullanacağım yerel gsm hattını (Etisalat’tan) da aldıktan sonra otele doğru yola koyulduk.
misir_parasiMısırdaki en büyük sorun ne yazikki taksicisinden küçük esnafına kadar neredeyse herkesin turistleri yolunacak kaz olarak görmesi ve fayda sağlayabilmek için taciz etmesi. Bu nedenle taksi kullanımı biraz sıkıntılı. Biz de yol arkadaşımla, London Cap ile öncesinde anlaştık. Böylece muhtemel bir dolandırıcılığın önüne geçmiş olduk. Adından da anlaşılacağı gibi Londradaki benzerleri gibi taksilerin kendisi de:
ingiliz_taksiEvet yukarıda Mısır’a gelmiş, bir mutlu ben görüyorsunuz :)

Kahire inanılmaz büyük, mesefeler bir birinden oldukça uzak. Otelimizde “6th of October” bölgesinde olduğu için bir saatten fazla yol gittik. Yol gittik, gitmesine de trafik, İstanbul trafiğine rahmet okutacak, “vay bizim memlekette bildiğin kurallar varmış” dedirtecek cinsten. Bir yerden bir yere gitmek her daim bir macera, bir aksiyon. Sağı solu vuruk olmayan kazasız araba neredeyse hiç görmedim. Kural namına bir şey yok, en sağdaki adama öndekine selektör yapıp yol istemesi normal kabul ediliyor resmen. Giderken acaba araba mı kiralasam rahat rahat gezeriz diye düşünmüştüm ancak sonra iyiki o işe girmemişim dedim. Kazasız belasız 100 metre gidebilirsem kenara çeker ağlardım herhalde.

Dediğim gibi Kahire çok büyük, karmaşık herşeyi içinde barındıran kendi başına bir ülke gibi. Yeni, eski, tarih, antik Mısır karmakarışık içiçe dolanmış ve bütün şehri bir örtü gibi kaplamış.

Dedim ya Kahire çok büyük, AVMler de çok büyük. İlk durak olarak Mall of Arabia’yı gezdik. Daha doğrusu ufak bir kısmına bir snapshot atabildik. Sayabildiğim kadarıyla 23ten fazla kapısı olan devasa bir kompleks. Hatta içine dinazor bile alabiliyor :D Gitmişken yavruyu da biraz seveyim dedim :)

yavruyu_severkenErtesi akşam güzel ve nezih bir yerde yemek yiyelim dedik, elegant restaurantların bulunduğu içki tüketiminde de sorun olmayan Nil’in ortasındaki adacığa ve oradaki bölge olan West Bank’ı ziyaret ettik.
west_bank

Tabii Mısır’a alışveriş yapmaya gelmiş değiliz, hem iş hem de vaktimiz varken çocuk hayalim Piramitler var hedefimizde. Piramit konusu ilginç aslında, tek antik Mısır değil, bir çok medeniyet, Aztekler, Inkalar, atalarımız Orta Asyalı Türkler, çeşitli amaçlarla piramitler inşaa etmişler. Ama tabii en popüleri ve bilineni halen Mısır’da. Burada anmadan geçemeyeceğim. Sevgili ortağımla gencecik heyecanlı mühendislerken kurduğumuz şirketimize de üzerine hayli tartışmalar olan atalarımızın inşa ettiği piramite ithafen Beyaz Piramit ismini vermiştik. Merak edenler olursa Şirketimizin kuruluşu ve Logomuz yazılarına göz atabilirler.

Dedim ya antik Mısır heryerde diye, kaldığımız otelin perdesine de bile görmek mümkün.

misirda_perdeler_bile_piramitli

Neyse lafı uzatmayalım, piramitlere önce gece şovu için gittik. Akşam 7 sularında başlayan Sounds&Light adlı bu ışık ve ses şovunda antik Mısır hakkında ilginç hikayeler dinlerken bir yandan da güzel bir görsel şölen yaşıyorsunuz.

Giriş ücretleri ilginç. Sıra sıra bir sürü tahta bankın olduğu izleme bölümünde en öndeki iki sırada ayrıca minder olduğu için VIP diye bir miktar farklı paraya satılıyor. La dedim gösteri başlayınca geçeriz. Hakkaten de başladıktan sonra zaten 5-10 kişi vardı, geçtim oturdum. Fakiriz ama salak değiliz :D

Aşağıdaki ilk fotoğrafta da piramitlerin diğer dünya şubesindeyken halim görülüyor. Buradan efsane Star Gate filmine de selam sarkıtıyorum.

Mevzu nedir, tam ne anlatıyor bu hacılar derseniz, buyrun:

Burada belirtmek de fayda var, piramitler için iki giriş kapısı bulunuyor. Bu ışık şovu için bir hayli ters bir yerdeki ikinci girişten girilmesi gerekiyor. Ertesi gün, hayallerimdeki piramitlere dokunmak ve yakından hissetmek için sabahtan kalkıp gittik. Dediğim gibi iki kapı var ve biz de bir gece önce gittiğimiz kapıya gittik. Siz öyle yapmayın, efendi gibi ana kapıya gidin. Neden? Çünkü piramitlerin içine giriş için biletler ana kapıda satılıyormuş da ondan!

Ana kapısı ahanda tam burada:

Neyse öncesinde yakınlardaki bir binanın (hemen girişte Pizza Hut vardı) uzak uzak çektim piramitleri. Heyecandan elim ayağım titriyordu resmen girerken. Çocukluk hayalim bir yanda, binlerce yılı aşıp gelmiş bir abideyi görmenin heyecanı, binlerce yıl önce yaşamış insanlarla bir nevi kendimce iletişim kurma fırsatı bir yanda giriş kapısına gittik.

piramitler-10

Girişte Mısır vatandaşları 5 Pound öderken turistlerden 80 pound alınıyor. Helali hoş olsun. Verdim parayı, heyecanla merak karışık tam kapıdan geçiyordum ki, bedevi kılıklı bir adam tam bilet kontrolünden geçerken yanımızda bitti. “Siz turistsiniz, tek başınıza gidemezsiniz, benim sizi içeri sokmam lazım” dedi. “Hayda” dedik ama adamın kararlı tutumu karşısında dedik “herhalde polistir vs.” Neyse o başka bir bedeviye devretti. Adam “ben gizli polisim, devrimden sonra böyle tebdili kıyafet dolaşıyoruz, turistleri koruyoruz “falan dedi. Neyse dedik herhalde bi iki şey söyler salar. Sonra başladı anlatmaya, tarihi vs vs derken. Dedik bu turist rehberidir. Adamı savıştırırken ağzındaki baklayı çıkardı, para istedi. Ben de 1-2 pound verip savıştırdım. Bundan sonra orada yaklaşık geçirdiğimiz 4-5 saat içinde belki onlarca buna benzer vaka yaşadık. Etrafta devamlı üzerimize süren ve taciz eden devecileri saymıyorum bile. Rahat rahat gezemedik, her heyecanlı anım seyyar satıcılar, deveciler ve polis, turist kılıklı dolandırıcılar tarafından bölündü, vaktimiz bunlardan yaka sıyırmaya çalışarak geçti.

Neyse bu olumsuzlukları bir kenara atarsak yapılar hayal ettiğimden de inanılmaz büyüklükte ve hayret verici şekilde düzenli inşaa edilmiş. Hatta ilk fotoğrafta görüldüğü üzere duvarları oluşturan taşlar harca bile gerek kalmadan düzgünce yerleştirilmiş. Piramitlerin efsane geometrisinden bahsetmiyorum bile.

Bir gün yolunuz düşerse bir tam gün ayırmanızı, yanınıza mutlaka su, ufak atıştırmalıklar almanızı tavsiye ederim. Ve başta bahsettiğim üzere, ana kapıdan başlayın, size yanaşıp kendini polis vs diye tanıtanlardan uzak durmaya çalışın. Mümkünse kimseye bir şey danışmayın.

Yolum nerede düşecek derseniz, çılgın bir ecnebi kardeşimiz en tepelere tırmanıp güzel bir manzara çekmiş, buyrun:

Ertesi gün de ünlü Kahire Müzesi için yollara düştük. Burada önemli bir noktayı paylaşmak istiyorum. Kahiredeyken tüm ulaşımımızı Uber ile yaptık, böylece anlatılan muhtemel taksi dolandıcılığının önüne geçmiş olduk. Uber orada gayet iyi çalışıyor, sadece bir kere cumaya denk geldiği için çevrede taksi bulamadığımız için otelin taksisiyle gitmek zorunda kaldık.

Kahire Müzesi, British ve Louvre Müzeleriyle beraber en çok görmek istediğim müzelerde ilk sıralardaydı. Yine piramitlerin heyecanıyla gittim. Allahtan müzeye giriş ve dolaşma konusunda sıkıntı yaşamadık. Tüm ihtişamıyla Kahire Müzesinin kapısını aşağıda görebilirsiniz.

kahire_muzesi_11Bina ihtişamlı olur da kapısı geri durur mu? İki elle zor kavranan tokmağı olur :)

kahire_muzesi_9

Yukarılarda bahsetmiştim piramitler, hiyeroglifler her yerde vs diye. Tabii bir de Kadim Mısır’ın tılsımsal böceği, bok böceği her yerde. Müze girişinde bile yerini almış:

kahire_muzesi_2Müze girişinin sol tarafında müzenin kuruluşunda katkısı olanlar için heykeller bölümü mevcut. Ortadaki dayı tahmin edebileceğiniz gibi dükkan sahabı sıfatıyla Mısır Hidivi 2.Abbas Hilmi Paşa.

testMüze girişinde özellikle uyarıyorlar, daha bir çok yerde de uyarı mevcut. İçeride fotoğraf çekmek kesinlikle yasak. Tabii dinlemedim, ne olacak çaktırmadan çekerik gardaş dedim ama. Daha ilk bölümü bitirmeden bir görevli gelip telefonuma el koymaya çalıştı. Dedim ben Türküm kardeşim, ingilizcem iyi değil anlamamışım ayağı yaptım ama sağolsun telefonu fotoğraflara el koymadan geri verdi. kahire_muzesi_8

Müzenin iç avlusundan genel bir görünüş. İnanılmaz büyük ve içinde sayısız paha biçilemez eser barındırıyor. Geçtiğimiz yıllarda binlerce Mısırlının Tahrir Meydanında günlerce kamp kurarak gerçekleştirdiği devrim sırasında ise ne yazıkki büyük zarar görmüş ve bazı çok değerli eserlerin kaçırılmış ya da tahrip edilmiş. Mısır yönetimi de bu eserleri geri getirmek için büyük çaba içerisinde. Gittiğim dönemde müzenin bir kısmı geri getirilen eserlere ayrılmış ve henüz yeni gelmiş bir çok kasa gördüm Dubaiden ABD’ye bir çok şehirden gönderilmiş…

Müze içerisinde çekebildiğim nadir bir kaç fotoğrafı en aşağıda görebilirsiniz. Eserleri inceledikçe bunların nasıl yapılabildiğine akıl sır erdirmek iyice zorlaşıyor. Daha önce okuduğum kitaplardan gördüğüm fotoğraflardan çok çok daha etkileyici bir ortam sunuyor müze. Ve tabii kafada o soru işaretleri nasıl yapıldılar? Bir çok teori mevcut, en popüleri de uzaylıların yaptığı. Açıkçası imkansız olmasa da çok anlamlı gelmiyor. Daha doğrusu la bunu insanlar yapamaz, yapsa yapsa zuzaylılar yapabilir tezi hoşuma gitmiyor. Benim görüşüme göre insanoğlu organize olduğu sürece herşeye kadir ve muktedirdir. Ama tahminim Osmanlı 500üncü kuruluş yıldönümünüz kutlarken devletini kurulmuş Amerikalı dayıların “la herşeyi biz icat ettik, biz yapmadıysak kesin zuzaylılardır” kibirlenmesi ya da “medeniyetin başlangıcı Yunandan başka olamaz, ne demek la ondan daha gelişmiş bir insani medeniyeti” diye anlamakta zorlanan Avrupalı dostlarımızın teorisi bunlar. Sorular sorular. Belki de birileri biliyor cevapları ama dünya henüz buna hazır değil. Ben de bu teorilerle ilhamla bir zamanlar bir bilim-kurgu kitabı yazmaya karar vermiştim. Sonunu getiremedim belki başı hoşunuza gider. Mareşal – Bölüm 1 – Kuruluş

Ha yazılmışı var, onu okumanızı ise kesinlikle tavsiye ederim: VITRIOL – Yeni Çağın Şafağı [Yorum]

Ez cümle, keşke bu kıymetli varlıklar şu an maruz kaldıkları yıpranmaya ve gelişi güzel korunmaya çalışmasına maruz kalmasa da Avrupa’daki kardeşleri gibi özenle ve istekle gelecek nesillere aktarılsa. Ve keşke biri çıkıp insanlık tarihindeki boşlukları ve soru işaretleri giderse, nereden geldik nereye gidiyoruzu tanımlasa. Biliyorsanız kulağıma fısıldayabilirsiniz :)

Çok dip not: Tee 10 yıl önce Haber Ekspres’te köşe yazarken IBM’in desteklediği Mısır projesi hakkında yazmıştım, yazarken de bugünleri hayal etmiştim. Okumak isterseniz buyurun buradan:

25 Mart 2007

6 responses to “Mısır İzlenimlerim”

  1. Cenk Limni says:

    Oldukça keyifli bir yazı olmuş. Her ne kadar sürekli turist söğüşlemeye çalışan kültüre uyuz olsam da umarım tadını kaçırmamışlardır çok. Demek ki arap kültüründen gelen bir şey bu ve bizim ülkede de gittikçe yaygınlaşmakta.

    Kendine iyi bak dostum. Keyifli yazılarının devamını bekliyorum.

  2. Emrah Önder says:

    Sağolasın kardeşim, ne yazikki araplaşmak bizi bu hala sokan. İnşallah yeni yazılarım geliyor :)

  3. Anonymous says:

    Merhaba Emrah bey bir şey öğrenmek istiyorum bozuk paralarının arkadında ne yazıyor tşk

  4. Emrah Önder says:

    Merhaba, yorum için teşekkürler. Açıkçası hatırlamıyorum tam ama şu görseldeki gibi olabilir: https://banner2.kisspng.com/20180707/ahx/kisspng-coin-egyptian-pound-one-pound-piastre-egyptian-pound-5b408557a4cc42.238227561530955095675.jpg

    Evde bulursam arkasının fotoğrafını da mutlaka eklerim.

  5. ayşe says:

    gerçekten güzel bir yazı olmuş görseller de iyi sonuna kadar okudum mısır benım de hayalım umarım bir gün giderim

  6. Anonymous says:

    gerçekten tebrik ediyorum çok güzel bir yazı olmuş ama maalesef yazın gitme planları yaptığım mısırı iptal ediyorum. gerçekten çok korktum.