Dünya’nın Son Saatleri (Los últimos días) [Yorum]

Dikkat! Bolca "Spoiler" içerebilir!
-->

Gündem çok belli, Corona ile yatıp kalkıyoruz. Vaka sayıları, ölüm oranları, nasıl korunmalı derken gündemde neredeyse başka bir madde ne yazık ki yok. Nasıl oluştuğu, öncesi, komplo teorileri derken yavaş yavaş da olsa sonrasını ve olası etkilerini tartışmaya başlıyoruz. Hemen reklama gireyim araya, ben de bazı fikirlerimi paylaşmıştım: Corona’dan sonra

İlk vakaların ortaya çıkıp evlere kapanmaya başladığımız günler ve haftalar başlayan evde kapalı kalma korkusu şimdilerde yerini dışarı korkusu almaya başladı.

Bu noktada durup şunu söylemek istiyorum: Cephenin en ön safında olan tüm sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere güvenlik güçlerimiz, belediye görevlilerimiz, market çalışanları, gıda ve ihtiyaçları sağlayan, elektrik, internet, doğalgaz gibi temel ihtiyaçların sorunsuz devam etmesini sağlayan ve adını sayamadığım ama günlük hayatımızın, ekonomimizin sürmesini sağlamak için her gün, her saat dışarıda olmak zorunda olan tüm emekçilerin önünde saygıyla eğiliyorum.

Dedim ya artık sokağa çıkma korkusu başladı. Acaba buraya mı dokundum, şu insandan mı bana bişi bulaşır diye diye sokağa çıkarken daralıyorum. Bunları düşünürken aklıma geldi, bir kaç yıl önce izlediğim bu İspanyol yapımı film. İngilizce’ye “The Last Days” olarak çevrilen film, ülkemizde sinemalarda ya da televizyonda gösterime girmedi diye biliyorum.

The Last Days (Los últimos días) Afiş

Filmin konusu

2013 yapımı filmde insanlık, saniyeler içinde ölüme neden olan ve açıklanamayan bir açık alan korkusu geliştirir. Nedeni bilinmeyen bu salgın sonucu insanlar binalara hapsolur ve bilinen tüm medeniyet çökmeye başlar. Barselona’da yaşayan Marc da, kayıp kız arkadaşı Julia’yı bulmak için yola çıkar. Sadece yer altı tünelleri ile ilerleyebileceği için o an için en değerli cihaza yani bir konum bulma cihazına (GPS) sahip Enrique ile yolları kesişir. Klasik olduğu üzere hemen kabileleşen insanlar ve büyük tehlikelerle dolu bir maceraya atılırlar.

Oyuncular ve diğer detaylar için IMDB: The Last Days

Fragman

Yorumlar

O zaman da konu çok enteresan gelmişti, kapalı alanda bir sıkıntı yok ama kapıdan adım atar atmaz insanların oracıkta ölmesi. Agorafobik (Kişinin açık alanlardan, kalabalık yerlerden uzak durma, evde tek başına kalmak istememe gibi durumlar görülen bir anksiyete bozukluğudur.) bir durumun ötesinde damarların şişip iç kanama geçirmek gibi bir durum. Yani vücudun kendini yok etmesi.

Önce tek tek ve nadir kişilerde görülürken hatta televizyonlarda haberleri çıkarken sanırım bulaşıcı hale gelip tüm insanlığın etkilenmesiyle medeniyetin çökmesi 1-2 haftayı alıyordu filmde.

Şimdiki durumumuza biraz benziyor değil mi? İçeride kalırsan güvendesin ama çıkmak tehlikeli. Tabii bir de filmde insanlığın yardımlaşmak yerine bir anda birbirlerinin boğazına basmaya başlaması, güçlünün zayıfı bariz olarak ezip yağmalaması medeniyetin eğitimden ziyade düzenden ve egemen bir güç sayesinde yaşadığını bir kez daha anlıyoruz.

Yani düzen çökünce insanoğlu, Maslow’un İhtiyaçlar Piramidi‘nin en dibine muhtaç olduğu zaman yardımlaşma, iyilik güzellik falan kalmıyor.

Bugünlerde bunu da görüyor gibiyiz değil mi? Modern, insancıl vs vs dediğimiz hele hele ortak zannettiğimiz, bir bayrak altında toplanmayı hedefleyen koca koca ülkeler birbirlerinin maske gibi insani ihtiyaçlarına el koymaya başladılar bile.

Öte yanda bu karantina günlerinin uzun zaman devam etmesi – mesela 6 aydan fazla – durumunda agorafobinin yanında aşırı temizlik, hijyen takıntıları, obsesif – komposif bozuklukların tavan yapması bence işte bile değil. Belki de adına daha önce aşina olmadığımız ya da hiç görülmemiş başka psikolojik rahatsızlıklar günlük hayatın bir parçası haline gelebilir. Hele ki inanılmaz miktarda kullanılan temizlik ürünlerinin dünyamız ve vücutlarımızdaki tahribatını kestiremiyorum. Coronayı temizleyeyim derken umarım başka organizmaları ya da hastalıkları beslemiyoruzdur. Şüphesiz ben bir uzman değilim sadece şüphelerim bu yönde.

Toparlayalım, filmin sonun söylemek gibi olacak ama ancak bir nesil sonra bu hastalıktan kurtulmuştu insanlık. Umarım insanoğlu daha da benliğini kaybetmeden ve daha büyük acılar yaşanmadan bu süreç biter.

Comments are closed.