Geçen haftasonu yıllardır geçmeyen sivilcelerim için Denizli’nin Karahayıt beldesine gittik. Annemin “Şoray uzun yolda” programında görüp “illa gidelim” diye bastırdığı bu şirin kasaba hakkında yazmak istedim bugün…
Önce nerededir bu Karahayıt:
Bu da kuşbakışı görünüm:
İzmir’den otobüs ile yaklaşık olarak üç saat 15 dakikada Denizli otogarına vardık. Oradan dolmuşla 45 dakikada KaraKarahayıt’e vardık ve otelimize yerleştik. Yaklaşık Gülbahçe kadar olan kasabada çarşıyı gezerken sanırım onlarca otel, pansiyon gördüm. Tabii turistik yerlerin olmazsa olmazlarında hediyelik eşya dükkanlarını gezdim. Mesela bu dükkan baya ilgimi çekmişti:
Tabii Denizli diyince horozlardan bahsetmeden olmaz:
Çarşının sonunda yer alan belediyeye ait tesislere de bir uğrayalım dedik ve orada termal suyun çıktığı, traverten oluşturduğu yerleri gezdim:
Ha unutmadan birde kudret narı efsanesi var:
Sözkonusu kükürtlü termal su olunca haliyle çıktığı yerde bıraktığı izler de farklı oluyor:Kısacası güzel bir yerdi, gidip görmenizi tavsiye ederim.